İslam'ın ilk dönemlerinde müşriklerin baskı ve eziyetleri sonucunda Medine'ye hicret etmek zorunda kalan Mekkeli Müslümanlara sahip çıkan, onlarla maddi-manevi bütün imkanlarını paylaşan Medineli Müslümanlar, bu durum için çok güzel örnek teşkil ederler. Bu yüzden onlara "yardım edenler" anlamında "ensar" denilmiştir.
İSLAM'IN PAYLAŞMA VE YARDIMLAŞMAYA VERDİĞİ ÖNEM
"De ki: ...Harcadığınız her şey, ana-baba, yakınlar, öksüzler, yoksullar ve yolda kalmış kişiler içindir. Allah yapacağınız her hayrı bilir." (Bakara suresi, 215. ayet)
"Takva sahipleri, bollukta da darlıkta da Allah için harcarlar (infak ederler). Öfkelerini yutarlar ve insanları affederler. Allah da güzel davranışta bulunanları sever." (Âl-i İmran suresi, 134. ayet)
"Kendilerine verdiğimiz nimetlerden, rızıklardan infak etsinler." (İbrahim suresi, 31. ayet)
"Yetimin başını okşa, yoksulu doyur." Hz. Muhammed (s.a.v.)
"Komşusu aç iken tok yatan bizden değildir." Hz. Muhammed (s.a.v.)
"Her kim eli darda olan borçluya kolaylık gösterirse Allah da dünya ve ahirette ona kolaylık gösterir." Hz. Muhammed (s.a.v.)
"Müminler birbirlerine merhamet etmekte, birbirlerini sevmekte ve birbirlerini korumakta bir vücudun organları gibidir. Vücudun herhangi bir organı hastalandığında bütün vücut bundan rahatsız olur. Aynı şekilde bir mümin de sıkıntı içinde bulunduğunda, diğer müminler onun sıkıntısını, derdini ve üzüntüsünü paylaşırlar." Hz. Muhammed (s.a.v.)
• İslam dini insanların yardımlaşma ve dayanışma içinde yaşamalarını ister. Yukarıdaki ayetlerde de görüldüğü gibi bu durum Kur'an-ı Kerim'de çok defa vurgulanmıştır.
• İslam'ın ilk dönemlerinde müşriklerin baskı ve eziyetleri sonucunda Medine'ye hicret etmek zorunda kalan Mekkeli Müslümanlara sahip çıkan, onlarla maddi-manevi bütün imkanlarını paylaşan Medineli Müslümanlar, bu durum için çok güzel örnek teşkil ederler. Bu yüzden onlara "yardım edenler" anlamında "ensar" denilmiştir.
• Peygamberimiz (s.a.v.) bir yolculuk dönüşünde sahabeden Hz. Cabir (r.a.) ile sohbet eder. Peygamberimiz bu sohbette Hz. Cabir'in yeni evlendiğini ve borçlu olduğunu öğrenir. Bunun üzerine söz arasında Hz. Cabir'e ne kadar malı olduğunu sorar. O da sadece bir devesinin olduğunu söyler. Peygamberimiz Hz. Cabir'e yardım etmek ister. Bu nedenle onunla konuşurken devesini beğendiğini ve onu kendisine satıp satmayacağını sorar. Hz. Cabir Medine'ye varıncaya kadar binmek şartıyla devesini Peygamberimize satar. Hz. Cabir, Medine'ye varınca devesini teslim etmek için Peygamberimizin yanına gider. Fakat o anda Hz. Cabir ummadığı bir durumla karşılaşır. Peygamberimiz devenin ücretini öder. Deveyi de Hz. Cabir'e düğün hediyesi olarak verir.
8. sınıf 2. ünite diğer konular
• Ünitenin Önemli Kavramları
• İslam'ın Paylaşma ve Yardımlaşmaya Verdiği Önem
• Zekat İbadeti
• Sadaka İbadeti
• Zekat ve Sadakanın Faydaları
• Hz. Şuayb (a.s.)
• Maun Suresi ve Anlamı